"Beni Türk hekimlerine emanet ediniz."

Toplu CİMER SABİM Soruşturmaları İle İlgili

Toplu CİMER ve SABİM şikayetleri ile ilgili ifadeye çağrılan kişiler ile ilgili :

Öncelikle bilinmelidir ki;

 

1. “Hakkında suç isnadı bulunan bir kimse, savunması için gerekli bütün güvencelere sahip olarak aleni bir yargılama sonunda hukuken suçluluğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılır...” (İHEB md. 11). Suçsuzluk karinesi sadece mahkeme boyutunda değil, idare tarafından sizlerden savunma talep edilen, ifade vermeniz istenen her türlü idari süreçte de geçerlidir. Ceza sabit oluncaya kadar bu sürecin büyük bir hassasiyet ve gizlilik içerisinde yürütülmesi şarttır. Bu noktada İdarenin sizleri, ifşa niteliğinde herkesin bir arada çarşaf listede olduğu  yazılarla ifadeye çağırması soruşturmanın gizliliğine aykırı nitelikte olduğundan usulsüzdür. Konunun sizlere ebys üzerinden gizlilik ile iletilmesi veyahut kapalı zarf ile teslim edilmesi gerekmektedir. Bizler aile sağlığı birimlerinde görevli aile hekimliği çalışanlarıyız. Aile sağlığı merkezi olarak belirtilen bir taşra teşkilatı bulunmamaktadır. Aile Sağlığı Merkezleri birbirinden çalışma ve işleyiş açısından bağımsız birimlerden oluşmaktadır. Bir arada değerlendirilerek aile sağlığı merkezi adına inceleme ve soruşturma başlatılamaz. Aile sağlığı merkezi olarak dahi incelemeci atandığı bilgisinin paylaşılması usulsüzken bu durumun ilçe geneline duyuru niteliğinde yapılıyor olması kabul edilemez bir hatadır. Bu bilgilerin İl Sağlık Müdürlüğü ve incelemeye tabi kişi arasında gizlilik içerisinde yürütülmesi gerekmektedir.

2. “...Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:

a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;

b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak...”  (AİS Md 6/3)

Adil yargılanma hakkı da suçsuzluk karinesi gibi; idare tarafından sizlerden savunma talep edilen, ifade vermeniz istenen her türlü idari süreçte de geçerlidir. Sabim ve Cimer’den bir şikayet olduğu belirtilmiş. Ancak şikayetin kim tarafından, ne zaman yapıldığı ve şikayet konusunun içeriği sizlerle paylaşılmamıştır. İdare sizlerden bir savunma talep ediyorsa öncelikle sizlere incelemeye konu durumu tüm detaylarıyla bildirmelidir. Konusunu bilmediğiniz bir hususta savunma vermenizin beklenmesi kabul edilemez. Ayrıca mevcut bilgilendirme tüm detayları ile yapılmış olsa dahi yine kendinizi ifade edebilmeniz için gerekli zamanın size tanınması gerekmektedir. Bu hususlar adil yargılanma hakkının birer gereğidir. Biliyorsunuz ki yaptığımız her tıbbi müdahale öncesi hekim olarak bizlerden sözel veya yazılı bilgilendirilmiş rıza almamız beklenilmektedir. Aynı durum idari inceleme ve soruşturma süreçlerinde de geçerlidir.

 

Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde vereceğiniz savunmanın şekli aşağıdaki gibi olmalıdır;

 

1. Dilekçe 1

2. Dilekçe 2

 

- Hukuk Komisyonu olarak öncelikle usül yönünden eksikliklerin tamamlanılmasının talep edilmesi gerektiği, bu nedenle öncelikle 1. savunmanın kullanılması  gelen cevap sonrasında 2. savunmanın kullanılması yönünde fikir birliği bulunmaktadır. Ancak daha detaylı açıklama yapmak isteyen üyelerimiz 2. savunmayı da ilk olarak kullanabilirler.

 

- Sözel savunma verilmesi uygun görülmemektedir. Muhakkak etkin bir savunma yapılabilmesi için yazılı savunma talep edilmelidir. Hangi şart altında olursa olsun sözlü ifade verilmemeli; herhangi bir sebepten ifadeye giden kişi olursa ifade olarak; “ifade almaya yetkili olduğunuza dair görevlendirme yazınız başta olmak üzere,  hakkımda yapılan suçlamanın tüm unsurlarının (şikayet dilekçesi, tutanak, tanık ifadeleri vb) birer örnegi tarafıma verildikten sonra gerekirse hukuki destek almak da dahil olmak üzere 7 günden az olmamak kaydı ile yasal süre verilirse yazılı olarak ifademi verebilecegim. Söyleyeceklerim şimdilik bunlardan ibarettir” denilmesi yeterlidir.